Bathonea antik kentinde değerli buluntu: Bilezikli mezarİstanbul Avcılar’da bulunan Bathonea antik kentinde sürdürülen hafriyatlarda bakılırsavlileri heyecanlandıran küçük bir mezar bulundu. Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında Küçükçekmece Göl Havzası’nda 2007’de yüzey araştırmasıyla başlatılan, 2009’dan bu yana sürdürülen Bathonea hafriyatları sırasında küçük bir mezar bulundu.
İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, hafriyat alanına yaptığı ziyaret sırasında mezarın bulunduğu alana giderek küçük fırça ile yeri bir süre temizleme çalışmasına katıldı. Coşkun Yılmaz, bir kıza ilişkin olduğu bedellendirilen bebek mezarına ait konuştu ve Bathonea hafriyatlarının büyük değer taşıdığını vurguladı.
‘Her ilerleyen süreçte yeni bulgu’
Yılmaz, İstanbul tarihi ile ilgili Marmaray hafriyatlarının kıymetli katkı sağladığını söz ederek “Kadıköy’deki Haydarpaşa, Beşiktaş hafriyatları bir öbür zenginliği sağladı. Burası ise, epeyce daha uzun soluklu bir hafriyat, daha geniş bir coğrafya. Yaşadığımız kentin merkezi bölge haricinde kalan alanlarındaki tarihi derinlikleri ortaya koyması bakımından son derece kıymetli bir hafriyat alanı. Bugünkü incelememde de şuna şahit oldum: Her ilerleyen süreçte yeni bulgu, dokümanlarla İstanbul tarihini epeyce coğrafik ve tarihi açıdan zenginleştirebilecek bulgularla karşı karşıyayız. Şu anda ortasında bulunduğumuz çocuk mezarı da bunun enteresan örneklerinden birisi. Bu hafriyatlar yaşadığımız kentin tarihi zenginliğini, tarihi katmanlarını ortaya koyması bakımından nasıl bir mirasa sahip olduğumuzu yansıtması bakımından son derece değerli. Hafriyat liderimiz fazlaca sabır ve inatla bu çalışmayı sürdürüyor. Bakanlığımız da her türlü imkanı seferber ediyor. Bu bölgede hafriyatlar daha geniş bir takımla daha geniş bir alanda sürecek” dedi.
‘Mezar bin 500 yıllık’
İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, bulunan çocuk mezarının birinci bilgilere nazaran bin 500 yıllık olduğunu vurgularken şu değerlendirmeyi yaptı:
İlk bilgilere göre, bu mezar bin 500 yıllık. Farklı olan konulardan birisi; bu mezarın çocuk gömüsü da kendi klasik defin kültürü ile ilgili ipuçları veriyor olması. Yatma hali ve saire yanında çocuğa ilişkin süs ve cümbüş eşyalarının yanında yer almasının yanı sıra devrin cenaze defni, mezarlık kültürü ile ilgili son derece kıymetli datalar vermesi açısından bu mezar kıymetli. Mezarda metal bir bileziği, zil sesi vereceğini düşündüğümüz yeşil renkli cümbüş aleti, metal bir bilezik var. Mezar bütünüyle ortaya çıkmış değil lakin benim için hayli çarpıcı nokta; dişlerini görüyoruz. Demek ki, bedende çürümeyen noktalardan biri dişler. Hatta çene yapısı bütün uzuvları ile duruyor ve iskeletin ana ögelerini görüyoruz.
İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, hafriyat alanına yaptığı ziyaret sırasında mezarın bulunduğu alana giderek küçük fırça ile yeri bir süre temizleme çalışmasına katıldı. Coşkun Yılmaz, bir kıza ilişkin olduğu bedellendirilen bebek mezarına ait konuştu ve Bathonea hafriyatlarının büyük değer taşıdığını vurguladı.
‘Her ilerleyen süreçte yeni bulgu’
Yılmaz, İstanbul tarihi ile ilgili Marmaray hafriyatlarının kıymetli katkı sağladığını söz ederek “Kadıköy’deki Haydarpaşa, Beşiktaş hafriyatları bir öbür zenginliği sağladı. Burası ise, epeyce daha uzun soluklu bir hafriyat, daha geniş bir coğrafya. Yaşadığımız kentin merkezi bölge haricinde kalan alanlarındaki tarihi derinlikleri ortaya koyması bakımından son derece kıymetli bir hafriyat alanı. Bugünkü incelememde de şuna şahit oldum: Her ilerleyen süreçte yeni bulgu, dokümanlarla İstanbul tarihini epeyce coğrafik ve tarihi açıdan zenginleştirebilecek bulgularla karşı karşıyayız. Şu anda ortasında bulunduğumuz çocuk mezarı da bunun enteresan örneklerinden birisi. Bu hafriyatlar yaşadığımız kentin tarihi zenginliğini, tarihi katmanlarını ortaya koyması bakımından nasıl bir mirasa sahip olduğumuzu yansıtması bakımından son derece değerli. Hafriyat liderimiz fazlaca sabır ve inatla bu çalışmayı sürdürüyor. Bakanlığımız da her türlü imkanı seferber ediyor. Bu bölgede hafriyatlar daha geniş bir takımla daha geniş bir alanda sürecek” dedi.
‘Mezar bin 500 yıllık’
İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, bulunan çocuk mezarının birinci bilgilere nazaran bin 500 yıllık olduğunu vurgularken şu değerlendirmeyi yaptı:
İlk bilgilere göre, bu mezar bin 500 yıllık. Farklı olan konulardan birisi; bu mezarın çocuk gömüsü da kendi klasik defin kültürü ile ilgili ipuçları veriyor olması. Yatma hali ve saire yanında çocuğa ilişkin süs ve cümbüş eşyalarının yanında yer almasının yanı sıra devrin cenaze defni, mezarlık kültürü ile ilgili son derece kıymetli datalar vermesi açısından bu mezar kıymetli. Mezarda metal bir bileziği, zil sesi vereceğini düşündüğümüz yeşil renkli cümbüş aleti, metal bir bilezik var. Mezar bütünüyle ortaya çıkmış değil lakin benim için hayli çarpıcı nokta; dişlerini görüyoruz. Demek ki, bedende çürümeyen noktalardan biri dişler. Hatta çene yapısı bütün uzuvları ile duruyor ve iskeletin ana ögelerini görüyoruz.