Antik göl kenarında en eski yemek pişirme ispatı bulunduÇiğ yemekten pişmiş yemeğe geçiş, insan evriminde dramatik bir dönüm noktası oldu ve bu keşif, tarih öncesi insanların en az 780 bin yıl evvel yemek pişirmek için kasıtlı olarak ateş yakabildiklerini ortaya koydu.
Tel Aviv Üniversitesi Steinhardt Tabiat Tarihi Müzesi’nde araştırmacı olan Dr. Irit Zohar, antik Hula gölünün kenarında yer alan Gesher Benot Ya’aqov bölgesinde ortaya çıkarılan balık dişleri üzerinde yapılan ayrıntılı çalışmanın, birinci atalarımızdan kimilerinin, büyük olasılıkla Homo erectus’un, balık pişirebildiğini ortaya koyduğunu söylemiş oldu.
hem de Oranim Akademik Koleji’ndeki Beit Margolin Biyolojik Koleksiyonları’nın küratörü olan Zohar’a bakılırsa, göl kenarında yaşayanlar büyük bir tatlı su cinsiyle besleniyordu.
Zohar, bölgede insan kalıntılarına rastlanmadığını, lakin taş aletlerin Afrika’daki Homo erectus bölgelerinde bulunanlarla eşleştiğini söylemiş oldu. Zohar, gölün sığ olduğunu ve soyu tükenmiş Luciobarbus longicep üzere 2 metreye kadar büyüyebilen büyük balıkları elle yakalamanın kolay olabileceğini söylemiş oldu.
İnsanlık tarihinde yeni bir periyodu teşkil ediyor
Çalışmada yer almayan arkeolojik jeokimyacı Dr. Bethan Linscott, “Bu inanılmaz derecede kıymetli bir keşif” dedi. Birleşik Krallık’taki Oxford Üniversitesi’nde doktora daha sonrası araştırmacı olan Linscott, “(Erken Taş Devri’nde) ateşin denetimli kullanmasına dair ispatlar… en güzel ihtimalle geçicidir ve bu niçinle, burada açıklanan antropojenik (insan faaliyeti niçiniyle) birikmiş ve pişirilmiş balık kalıntılarının ispatı elbet araştırma topluluğu üzerinde geniş bir tesire sahip olacaktır” dedi.
Pişmiş yemek yemeye geçiş, insanların taze, çiğ yiyecekleri aramak ve sindirmek üzere ağır işlere daha az güç harcanması ve yeni toplumsal ve davranışsal sistemler geliştirmek için daha fazla vakit kazanması manasına geliyordu.
Pişmemiş et bakteri riski taşır
Linscott, “Diyetin çeşidimizin evrimi üzerinde büyük bir tesiri olmuştur. Bilhassa et tüketiminin erken Homo atalarımızın nazaranceli beyin büyüklüğündeki artışa katkıda bulunduğu öne sürülmüştür. Lakin patojenik bakteriler, pişmemiş et tüketimini riskli bir iş haline getirmektedir” açıklamasında bulundu.
Sözlerine devam eden araştırmacı, “Yalnızca yemeği pişirmek bakterileri öldürür ve etin güç bedelini artırır, bu biçimdece erken homininler için yeni, emniyetli bir besin kaynağı yaratır. Bunun ne vakit gerçekleştiğini anlamak, hominin atalarımızın niye bu türlü evrimleştiğini açıklamaya yardımcı olabileceği için büyük ilgi uyandıran bir konudur” sözlerini kullandı.
Tel Aviv Üniversitesi Steinhardt Tabiat Tarihi Müzesi’nde araştırmacı olan Dr. Irit Zohar, antik Hula gölünün kenarında yer alan Gesher Benot Ya’aqov bölgesinde ortaya çıkarılan balık dişleri üzerinde yapılan ayrıntılı çalışmanın, birinci atalarımızdan kimilerinin, büyük olasılıkla Homo erectus’un, balık pişirebildiğini ortaya koyduğunu söylemiş oldu.
hem de Oranim Akademik Koleji’ndeki Beit Margolin Biyolojik Koleksiyonları’nın küratörü olan Zohar’a bakılırsa, göl kenarında yaşayanlar büyük bir tatlı su cinsiyle besleniyordu.
Zohar, bölgede insan kalıntılarına rastlanmadığını, lakin taş aletlerin Afrika’daki Homo erectus bölgelerinde bulunanlarla eşleştiğini söylemiş oldu. Zohar, gölün sığ olduğunu ve soyu tükenmiş Luciobarbus longicep üzere 2 metreye kadar büyüyebilen büyük balıkları elle yakalamanın kolay olabileceğini söylemiş oldu.
İnsanlık tarihinde yeni bir periyodu teşkil ediyor
Çalışmada yer almayan arkeolojik jeokimyacı Dr. Bethan Linscott, “Bu inanılmaz derecede kıymetli bir keşif” dedi. Birleşik Krallık’taki Oxford Üniversitesi’nde doktora daha sonrası araştırmacı olan Linscott, “(Erken Taş Devri’nde) ateşin denetimli kullanmasına dair ispatlar… en güzel ihtimalle geçicidir ve bu niçinle, burada açıklanan antropojenik (insan faaliyeti niçiniyle) birikmiş ve pişirilmiş balık kalıntılarının ispatı elbet araştırma topluluğu üzerinde geniş bir tesire sahip olacaktır” dedi.
Pişmiş yemek yemeye geçiş, insanların taze, çiğ yiyecekleri aramak ve sindirmek üzere ağır işlere daha az güç harcanması ve yeni toplumsal ve davranışsal sistemler geliştirmek için daha fazla vakit kazanması manasına geliyordu.
Pişmemiş et bakteri riski taşır
Linscott, “Diyetin çeşidimizin evrimi üzerinde büyük bir tesiri olmuştur. Bilhassa et tüketiminin erken Homo atalarımızın nazaranceli beyin büyüklüğündeki artışa katkıda bulunduğu öne sürülmüştür. Lakin patojenik bakteriler, pişmemiş et tüketimini riskli bir iş haline getirmektedir” açıklamasında bulundu.
Sözlerine devam eden araştırmacı, “Yalnızca yemeği pişirmek bakterileri öldürür ve etin güç bedelini artırır, bu biçimdece erken homininler için yeni, emniyetli bir besin kaynağı yaratır. Bunun ne vakit gerçekleştiğini anlamak, hominin atalarımızın niye bu türlü evrimleştiğini açıklamaya yardımcı olabileceği için büyük ilgi uyandıran bir konudur” sözlerini kullandı.