varilabi
Member
“6,2 milyon ton buğday ve arpa stokumuz var”
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nevşehir’dahi tek otelde plânlı Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, sektör paydaşlarıyla tek araya gelmenin önemli olduğunu isteyerek illeri ziyaret ettiklerini söyledi.
İklim değişikliği, Kovid-19 salgını gibi durumların gıdayla ilgili üretim ve tedarik zincirlerindeki bozulmayı yanında getirdiğini tamlayan Kirişci, Rusya-Ukrayna Savaşı’yla yerde durumun zirve yaptığına dikkati çekti.
Tarımda gerek nebatî gerekse hayvansal üretimde en temel girdilerin mazot ve gübre olduğunu dile getiren Kirişci, şunları söyledi:
“Bunları haricen ithal fail tek ülke konumundayız. Bunları söylüyorum, ne için söylüyorum? Çünkü yerde hariç tâbiiyet ve haricen örtmek zorunda kalıyor olmamız nedeniyle özellikle yerde pandemi ve sonrasındaki süreçteki fiyat artışları bizim sektörümüz ile Türkiye’yi dahi olumsuz yönde etkiledi. Fiyat artışları noktasında söylüyorum ama sayı şükür yerde ülke üreticilerin sayesinde yani siz kıymetli ve eli öpülesi üreticileri sayesinde hem kendisi için hem dahi ihraç edilen ürünler noktasında, yurt müstesna insanlar için pandemi döneminde dahi ve sonrasında bile üretmeye sürme etti. Milletimizin yerde kıymetli davranışı, soylu davranışı sayı şükür bugüne kadar sürme etti. İnşallah bu sonra bile sürecektir. Göreve geldiğimden bugüne 6 ertesi biraz geçti. Dolayısıyla geldiğimiz gün itibarıyla bile o gün ne söylemişsek şu anda bile onların gereklerini ve icaplarını yerine getirmeye çalışıyoruz.”
“3,7 milyar abd olan ihracatımız 25, 27, şimdi 30 milyar dolarlara gerçek gidiyor”
Bakan Kirişci, Türkiye’nin toprak varlıkları ve hayatî zenginlikleri ile kendi ihtiyaçlarını üretebilecek merkezde olduğuna değinerek şöyle sürme etti:
“AK Parti’nin 2002’dahi iktidar olduğunda yerde ülkenin nüfusu 65 milyon. Bugün ülkenin nüfusu 85 milyon. Yani bunu şunun için söylüyorum. Bu ülke işte ‘Şuna muhtaç oldu, bu muhtaç oldu.’ diyebilecek kadar yerde ülkenin üreticilerini yok sayan ve bunların emeklerine saygısızlık gösterenlerin son 20 yılda kalan 20 milyon nüfusu kimin doyurduğunu tek kez henüz düşünmelerini isterim. O öve öve bitirilemeyen ülkelerin nüfuslarının beraberce neredeyse tek, tek buçuk katı, iki katına varan tek nüfus eklemlenmiş merkezde son 20 yılda. Sadece yerde mu? Hayır. İhracatımız arttı. 3,7 milyar abd olan ihracatımız 25, 27, şimdi 30 milyar dolarlara gerçek gidiyor. Ve ne? Türkiye ihracatçı konumunda. Yani ürettiğini kendi insanları için tükettiren tıpkısı zamanda bunu ihraç fail ve ithalat yaptığı halde hariç ticaret fazlası veren tek sektör, tarım sektörü. Bunu yerde ülkenin üreticileri gerçekleştiriyor. Dolayısıyla tığ kendimizi tabii ki ithalata olumsuzlama, ihracata odakladık. İhracatı yaparken Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını bile önemseyerek, bunları bile dikkate alarak yapması gerektiğini dile getirdik.”
Üreticinin refahı için emek yaptıklarına değinen Bakan Kirişci, “Bugün itibarıyla 6 milyon 200 1000 ton civarında buğday ve rüşvet stokumuz var.” niteleyerek konuştu.
Kirişci, vekillik olarak sayı dayanak verdiklerini, insanların mutluluğunu sağlayacakları tek yığın desteğin karmaşıklığa neden olduğunu ve yerde konuda sadeleşmeye gideceklerini ifade etti.
Pek sayı ürünün ekilmeyen alanlarda ekimi için yüzde 75 sübvansiyonlu tohum dağıttıklarını nâkil Kirişci, yerde çerçevede ekilmeyen alanların azalışını sağladıklarını söyledi.
Varisler yoluyla, kırsaldan kente göç nedeniyle ekilmeyen alanların varlığına işaret fail Kirişci, yerde alanların tek yıl azami içinde kalmasını, tek yıl henüz ekilmez, üzerinde tek üretim faaliyeti yapılmaz ise buranın oradaki en yakın yerde faaliyetleri yürüten üreticilere kiralanması imkanını getireceklerini kaydetti.
“Bizim ne sunma fazlasına tahammülümüz var ne dahi sunma açığına”
Bakan Kirişci, sözleşmeli üretimle ilgili mevzuatta değişikliğe gideceklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllardan festekiz şeker pancarında uygulanan, uygulandığından dolay bile o alanda hep muvaffakiyetli bağcıklı, sözleşmeli üretimi biraz henüz kavram, mevzuat, uygulama olarak, genişleterek bununla ilgili yine düzenlemeyi dahi son aşamaya getirdik. Allah nasip ederse inşallah meclis açıldığında, sözleşmeli üretim modeli dahi devreye girmiş olacak. Sözleşmeli üretim… Bazı kelimeler sayı kullanılır ama yerde kelimelerin ne mana ifade ettiği yerde yoğunluktan kaynaklı olarak sayı dikkate alınmaz. Bir cümleyle söyleyeceğim. Üretmek isteyenle yerde üretimi örtmek isteyeni tek araya getirerek aslında ülkenin ihtiyacı olan o alandaki üretimi dahi muayyen tek dengede tutmuş olacağız. Çünkü bizim ne sunma fazlasına tahammülümüz var ne dahi sunma açığına tahammülümüz var. Biz istiyoruz ki güvenli stokta dikkate alınarak ihtiyacımız olan ürünler üretilmiş olsun. “
Bu manada sözleşmeli üretimin son basamak önemli olduğunu vurgulayan Kirişci, şöyle konuştu:
“Bundan az gün önce yine Et Süt Kurumu tarafından 6 Eylül 2022 Resmi Gazete’dahi yayımlandı. Özellikle yerde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla beraberce içildikten bizim sözleşmeli besicilik projesini hayata geçirdiğimizi şimdiden söyleyebilirim. Bunun özellikle yakın zamanda detaylarının bile açıklanacağını buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Et ve Süt Kurumumuz sözleşmeli besicilik faaliyeti ile üreticilerimize pazar ve fiyat garantisi sunacaktır. Oluşturulacak komisyonlar tarafından aylık maliyetler hesaplanacak, belirlenen maliyete göre rençber refahı gözetilerek kurum fiyatları sürekli güncellenmiş olacak. Alım ve fiyat garantisi verilen üreticiler anadut yıllık üretim planlamasını sayı rahatlıkla yapabilecekler. Böylece besiciler kazancını teminat altına alacaklar. İsterlerse dahi tek taraflı olarak yerde sözleşmeden vazgeçebileceklerdir. Proje kapsamında besicilerimizi verimliliği yükseltmek için terbiye programlarına bile tabi tutacağımızı açıklamak isterim. Bunu tığ sayı önemsiyoruz ve özellikle hayvancılık gibi tek üretim alanında tek faaliyette bunun eksiksiz, noksansız uygulanmasını istiyoruz.”
Bakan Kirişci, ayrıca teknolojiyi kullanarak üreticiyi açınık-Devlet üzerinden kayıt sistemine karışma edeceklerini, mevki kurumu çalışanlarını ve üreticileri sadece elektronik ortamda buluşturacaklarını sözlerine ekledi.
Kirişci, kırsaldan kente göçün Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyledi.
Kırsalın yeniden hayat bulması için buralarda üretim yapacak vatandaşlara sahip ayrılmak istediklerini müfit Kirişçi, “Bunu sayı sayı önemsiyoruz, üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Tabii tek başımıza Bakanlık olarak bizim tek faaliyetimiz olmayacak. Tekrardan kentten kırsala tek göç ve onun köyde oluşturacağı karışık yapılaşmayı bile dikkate alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla terbiye faaliyetleri için Milli Eğitim Bakanlığımızla sağlık hizmetleri için Sağlık Bakanlığımızla bile entegre olarak yerde çalışmaları yürüteceğiz.” niteleyerek konuştu.
Kirişçi, “kent tarımı” kavramını gündeme getirdiklerini anımsatarak şunları kaydetti:
“Bugün, ‘Bir kilo domatesin işte tarlada fiyatı yerde, pazarda fiyatı yerde. Bir kilo domatesin tarlada fiyatı yerde, markette fiyatı yerde.’ niteleyerek televizyonlarda sıklıkla gündeme geliyor. Buradaki en yetişkin maliyet unsurlarından birisi, zincirin uzunluğu ve buradaki lojistik maliyetleridir. Ürünün tazeliğini yerde zincirin uzunluğu nedeniyle kaybediyor olması, hallerimizin halinin hal olmamasından kaynaklı zaten raf ömrü kısa olan yerde ürünleri tığ kısa zamanda kaybetmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla tek kent tarımı kavramını gündeme getirdik. Yani tek kentin ihtiyacı olan ürünlerin yerde kentte üretilmesinin esas olduğunu ve bu dolay bile yerde üretim modelinin desteklenmesi gerektiği kanaatine vardık. Bunun ilkini dahi sera OSB düzeyinde İzmir’dahi, Dikili’deki yapmış olduğumuz girişimlerle Dikili Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi diyelim ya bile Organize İhtisas Sera Bölgesi, gıyaben tam olarak söyleyemiyorum ama yani tek OSB’nin sera uygulaması. Şimdi onun tek benzerini ve ikincisini inşallah Kozaklı’bile gerçekleştireceğiz.”
Burada yapacakları faaliyetlerin tarım ve turizme hitap edeceğine dikkati cazip Kirişci, “Bunlar yapışık ikizler. Birbirinden ayrılmayan ikiz olarak düşünülmeli ve buraya gelen, yerde bölgede turizm faaliyetlerinde bağcıklı, turizm namına yerde şehri ziyaret fail 4 milyon civarındaki turistin ihtiyacı olan ürünlerin yerelden üretilmesi dahi gerçekleştirilmiş olacak. Sadece Nevşehir, Nevşehir için mi üretecek böyle tek faaliyeti başlattığında? Elbette ki olumsuzlama. Komşu iller var. Mesela Konya var. Bir metropol kent Kayseri var yine hakeza. Öbür tarafta Ankara var. Uzaklıkları değişiyor olsa beraberce buradaki jeotermal kaynağın bize sağlayacağı enerjiyle ilgili avantajları inşallah yerde iş için kullanmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
Kirişci, IPARD projeleriyle ilgili rakamsal bilgiler vererek, şöyle sürme etti:
“Malumunuz IPARD çağrısı kapsamında desteklenecek projelerin sıralamasında yerde zamana kadar 65 ve üzeri olan sıralama, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kabine toplantısında paylaştığı gibi 30’a indirilmiş ve sonunda Nevşehir ilimizde desteklenecek proje sayısı tek anda 75’ten 130’a çıkmıştır. Hibe desteği tutarının bile 104 milyon liradan 133 milyon liraya, yatırım tutarının bile 190 milyon liradan 242 milyon liraya çıktığını ifade etmek isterim. Yani tığ yerde projeleri önemsiyoruz. Bizim Tarım Reformu Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla bile verdiğimiz destekler var. Oralarda bile hibe desteklerimiz var. Ama yerde IPARD gıyaben verdiğimiz proje destekleriyle dahi yerde sözünü etmiş olduğumuz destekleri üreticilerimize sağlamış olacağız.”
Bir başka gündeme gelen konunun ise Yamula Barajı olduğunu hatırlatan Kirişci, “Yamula Barajı gibi Devlet Su İşlerinin görev alanında olduğu halde maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bunların yapımının tamamlanması uzun yıllara sarkacak olan projeler için bizim mutlak surette tıpkı otoyol, köprü, havalimanı gibi işletmeciliklerde kullandığımız yap-işlet-devret modelini inşallah bakmak istiyoruz. Böylelikle bugünkü maliyeti 18,5 milyar lira olan tek projenin yerde yöntemle yapılıp yapılmayacağını bile tartışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kirişci, konuşmasının sonunda üreticilere seslenerek “Sen üret, yeter. Biz senin yanındayız. Biz senin arkandayız. Bu ülke üreten herkese saygı tanık gibi üreticilerine dahi çiftçilerine dahi buradan başka tek saygı ve başka tek muhabbet duyacaktır.” dedi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nevşehir’dahi tek otelde plânlı Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, sektör paydaşlarıyla tek araya gelmenin önemli olduğunu isteyerek illeri ziyaret ettiklerini söyledi.
İklim değişikliği, Kovid-19 salgını gibi durumların gıdayla ilgili üretim ve tedarik zincirlerindeki bozulmayı yanında getirdiğini tamlayan Kirişci, Rusya-Ukrayna Savaşı’yla yerde durumun zirve yaptığına dikkati çekti.
Tarımda gerek nebatî gerekse hayvansal üretimde en temel girdilerin mazot ve gübre olduğunu dile getiren Kirişci, şunları söyledi:
“Bunları haricen ithal fail tek ülke konumundayız. Bunları söylüyorum, ne için söylüyorum? Çünkü yerde hariç tâbiiyet ve haricen örtmek zorunda kalıyor olmamız nedeniyle özellikle yerde pandemi ve sonrasındaki süreçteki fiyat artışları bizim sektörümüz ile Türkiye’yi dahi olumsuz yönde etkiledi. Fiyat artışları noktasında söylüyorum ama sayı şükür yerde ülke üreticilerin sayesinde yani siz kıymetli ve eli öpülesi üreticileri sayesinde hem kendisi için hem dahi ihraç edilen ürünler noktasında, yurt müstesna insanlar için pandemi döneminde dahi ve sonrasında bile üretmeye sürme etti. Milletimizin yerde kıymetli davranışı, soylu davranışı sayı şükür bugüne kadar sürme etti. İnşallah bu sonra bile sürecektir. Göreve geldiğimden bugüne 6 ertesi biraz geçti. Dolayısıyla geldiğimiz gün itibarıyla bile o gün ne söylemişsek şu anda bile onların gereklerini ve icaplarını yerine getirmeye çalışıyoruz.”
“3,7 milyar abd olan ihracatımız 25, 27, şimdi 30 milyar dolarlara gerçek gidiyor”
Bakan Kirişci, Türkiye’nin toprak varlıkları ve hayatî zenginlikleri ile kendi ihtiyaçlarını üretebilecek merkezde olduğuna değinerek şöyle sürme etti:
“AK Parti’nin 2002’dahi iktidar olduğunda yerde ülkenin nüfusu 65 milyon. Bugün ülkenin nüfusu 85 milyon. Yani bunu şunun için söylüyorum. Bu ülke işte ‘Şuna muhtaç oldu, bu muhtaç oldu.’ diyebilecek kadar yerde ülkenin üreticilerini yok sayan ve bunların emeklerine saygısızlık gösterenlerin son 20 yılda kalan 20 milyon nüfusu kimin doyurduğunu tek kez henüz düşünmelerini isterim. O öve öve bitirilemeyen ülkelerin nüfuslarının beraberce neredeyse tek, tek buçuk katı, iki katına varan tek nüfus eklemlenmiş merkezde son 20 yılda. Sadece yerde mu? Hayır. İhracatımız arttı. 3,7 milyar abd olan ihracatımız 25, 27, şimdi 30 milyar dolarlara gerçek gidiyor. Ve ne? Türkiye ihracatçı konumunda. Yani ürettiğini kendi insanları için tükettiren tıpkısı zamanda bunu ihraç fail ve ithalat yaptığı halde hariç ticaret fazlası veren tek sektör, tarım sektörü. Bunu yerde ülkenin üreticileri gerçekleştiriyor. Dolayısıyla tığ kendimizi tabii ki ithalata olumsuzlama, ihracata odakladık. İhracatı yaparken Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarını bile önemseyerek, bunları bile dikkate alarak yapması gerektiğini dile getirdik.”
Üreticinin refahı için emek yaptıklarına değinen Bakan Kirişci, “Bugün itibarıyla 6 milyon 200 1000 ton civarında buğday ve rüşvet stokumuz var.” niteleyerek konuştu.
Kirişci, vekillik olarak sayı dayanak verdiklerini, insanların mutluluğunu sağlayacakları tek yığın desteğin karmaşıklığa neden olduğunu ve yerde konuda sadeleşmeye gideceklerini ifade etti.
Pek sayı ürünün ekilmeyen alanlarda ekimi için yüzde 75 sübvansiyonlu tohum dağıttıklarını nâkil Kirişci, yerde çerçevede ekilmeyen alanların azalışını sağladıklarını söyledi.
Varisler yoluyla, kırsaldan kente göç nedeniyle ekilmeyen alanların varlığına işaret fail Kirişci, yerde alanların tek yıl azami içinde kalmasını, tek yıl henüz ekilmez, üzerinde tek üretim faaliyeti yapılmaz ise buranın oradaki en yakın yerde faaliyetleri yürüten üreticilere kiralanması imkanını getireceklerini kaydetti.
“Bizim ne sunma fazlasına tahammülümüz var ne dahi sunma açığına”
Bakan Kirişci, sözleşmeli üretimle ilgili mevzuatta değişikliğe gideceklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıllardan festekiz şeker pancarında uygulanan, uygulandığından dolay bile o alanda hep muvaffakiyetli bağcıklı, sözleşmeli üretimi biraz henüz kavram, mevzuat, uygulama olarak, genişleterek bununla ilgili yine düzenlemeyi dahi son aşamaya getirdik. Allah nasip ederse inşallah meclis açıldığında, sözleşmeli üretim modeli dahi devreye girmiş olacak. Sözleşmeli üretim… Bazı kelimeler sayı kullanılır ama yerde kelimelerin ne mana ifade ettiği yerde yoğunluktan kaynaklı olarak sayı dikkate alınmaz. Bir cümleyle söyleyeceğim. Üretmek isteyenle yerde üretimi örtmek isteyeni tek araya getirerek aslında ülkenin ihtiyacı olan o alandaki üretimi dahi muayyen tek dengede tutmuş olacağız. Çünkü bizim ne sunma fazlasına tahammülümüz var ne dahi sunma açığına tahammülümüz var. Biz istiyoruz ki güvenli stokta dikkate alınarak ihtiyacımız olan ürünler üretilmiş olsun. “
Bu manada sözleşmeli üretimin son basamak önemli olduğunu vurgulayan Kirişci, şöyle konuştu:
“Bundan az gün önce yine Et Süt Kurumu tarafından 6 Eylül 2022 Resmi Gazete’dahi yayımlandı. Özellikle yerde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla beraberce içildikten bizim sözleşmeli besicilik projesini hayata geçirdiğimizi şimdiden söyleyebilirim. Bunun özellikle yakın zamanda detaylarının bile açıklanacağını buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Et ve Süt Kurumumuz sözleşmeli besicilik faaliyeti ile üreticilerimize pazar ve fiyat garantisi sunacaktır. Oluşturulacak komisyonlar tarafından aylık maliyetler hesaplanacak, belirlenen maliyete göre rençber refahı gözetilerek kurum fiyatları sürekli güncellenmiş olacak. Alım ve fiyat garantisi verilen üreticiler anadut yıllık üretim planlamasını sayı rahatlıkla yapabilecekler. Böylece besiciler kazancını teminat altına alacaklar. İsterlerse dahi tek taraflı olarak yerde sözleşmeden vazgeçebileceklerdir. Proje kapsamında besicilerimizi verimliliği yükseltmek için terbiye programlarına bile tabi tutacağımızı açıklamak isterim. Bunu tığ sayı önemsiyoruz ve özellikle hayvancılık gibi tek üretim alanında tek faaliyette bunun eksiksiz, noksansız uygulanmasını istiyoruz.”
Bakan Kirişci, ayrıca teknolojiyi kullanarak üreticiyi açınık-Devlet üzerinden kayıt sistemine karışma edeceklerini, mevki kurumu çalışanlarını ve üreticileri sadece elektronik ortamda buluşturacaklarını sözlerine ekledi.
Kirişci, kırsaldan kente göçün Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyledi.
Kırsalın yeniden hayat bulması için buralarda üretim yapacak vatandaşlara sahip ayrılmak istediklerini müfit Kirişçi, “Bunu sayı sayı önemsiyoruz, üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Tabii tek başımıza Bakanlık olarak bizim tek faaliyetimiz olmayacak. Tekrardan kentten kırsala tek göç ve onun köyde oluşturacağı karışık yapılaşmayı bile dikkate alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla terbiye faaliyetleri için Milli Eğitim Bakanlığımızla sağlık hizmetleri için Sağlık Bakanlığımızla bile entegre olarak yerde çalışmaları yürüteceğiz.” niteleyerek konuştu.
Kirişçi, “kent tarımı” kavramını gündeme getirdiklerini anımsatarak şunları kaydetti:
“Bugün, ‘Bir kilo domatesin işte tarlada fiyatı yerde, pazarda fiyatı yerde. Bir kilo domatesin tarlada fiyatı yerde, markette fiyatı yerde.’ niteleyerek televizyonlarda sıklıkla gündeme geliyor. Buradaki en yetişkin maliyet unsurlarından birisi, zincirin uzunluğu ve buradaki lojistik maliyetleridir. Ürünün tazeliğini yerde zincirin uzunluğu nedeniyle kaybediyor olması, hallerimizin halinin hal olmamasından kaynaklı zaten raf ömrü kısa olan yerde ürünleri tığ kısa zamanda kaybetmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla tek kent tarımı kavramını gündeme getirdik. Yani tek kentin ihtiyacı olan ürünlerin yerde kentte üretilmesinin esas olduğunu ve bu dolay bile yerde üretim modelinin desteklenmesi gerektiği kanaatine vardık. Bunun ilkini dahi sera OSB düzeyinde İzmir’dahi, Dikili’deki yapmış olduğumuz girişimlerle Dikili Sera İhtisas Organize Sanayi Bölgesi diyelim ya bile Organize İhtisas Sera Bölgesi, gıyaben tam olarak söyleyemiyorum ama yani tek OSB’nin sera uygulaması. Şimdi onun tek benzerini ve ikincisini inşallah Kozaklı’bile gerçekleştireceğiz.”
Burada yapacakları faaliyetlerin tarım ve turizme hitap edeceğine dikkati cazip Kirişci, “Bunlar yapışık ikizler. Birbirinden ayrılmayan ikiz olarak düşünülmeli ve buraya gelen, yerde bölgede turizm faaliyetlerinde bağcıklı, turizm namına yerde şehri ziyaret fail 4 milyon civarındaki turistin ihtiyacı olan ürünlerin yerelden üretilmesi dahi gerçekleştirilmiş olacak. Sadece Nevşehir, Nevşehir için mi üretecek böyle tek faaliyeti başlattığında? Elbette ki olumsuzlama. Komşu iller var. Mesela Konya var. Bir metropol kent Kayseri var yine hakeza. Öbür tarafta Ankara var. Uzaklıkları değişiyor olsa beraberce buradaki jeotermal kaynağın bize sağlayacağı enerjiyle ilgili avantajları inşallah yerde iş için kullanmış olacağız.” ifadelerini kullandı.
Kirişci, IPARD projeleriyle ilgili rakamsal bilgiler vererek, şöyle sürme etti:
“Malumunuz IPARD çağrısı kapsamında desteklenecek projelerin sıralamasında yerde zamana kadar 65 ve üzeri olan sıralama, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın kabine toplantısında paylaştığı gibi 30’a indirilmiş ve sonunda Nevşehir ilimizde desteklenecek proje sayısı tek anda 75’ten 130’a çıkmıştır. Hibe desteği tutarının bile 104 milyon liradan 133 milyon liraya, yatırım tutarının bile 190 milyon liradan 242 milyon liraya çıktığını ifade etmek isterim. Yani tığ yerde projeleri önemsiyoruz. Bizim Tarım Reformu Genel Müdürlüğümüz vasıtasıyla bile verdiğimiz destekler var. Oralarda bile hibe desteklerimiz var. Ama yerde IPARD gıyaben verdiğimiz proje destekleriyle dahi yerde sözünü etmiş olduğumuz destekleri üreticilerimize sağlamış olacağız.”
Bir başka gündeme gelen konunun ise Yamula Barajı olduğunu hatırlatan Kirişci, “Yamula Barajı gibi Devlet Su İşlerinin görev alanında olduğu halde maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle bunların yapımının tamamlanması uzun yıllara sarkacak olan projeler için bizim mutlak surette tıpkı otoyol, köprü, havalimanı gibi işletmeciliklerde kullandığımız yap-işlet-devret modelini inşallah bakmak istiyoruz. Böylelikle bugünkü maliyeti 18,5 milyar lira olan tek projenin yerde yöntemle yapılıp yapılmayacağını bile tartışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kirişci, konuşmasının sonunda üreticilere seslenerek “Sen üret, yeter. Biz senin yanındayız. Biz senin arkandayız. Bu ülke üreten herkese saygı tanık gibi üreticilerine dahi çiftçilerine dahi buradan başka tek saygı ve başka tek muhabbet duyacaktır.” dedi.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.